1987'den 99 depremine kadar Adapazarının göbeğinde yaşadık. Arabalara merakım tam anlamıyla doğuştandı. Belki arabanın ne olduğunu bilmeden elimde tabak direksiyon niyetine çeviriyordum. 94 te ilk okula başladım. Okula gidip gelirken (ki okul en fazla 70 m uzağamdaydı) evimizin hemen önünde bulunan ve Migros müşterilerinin kullandığı bir otopark vardı. ben gidip gelirken o zamanın iyi arabaları çok ilgimi çekmeye başlamıştı. Arabalara ilgimi perçinleyen film 1989 da çoktan çekilmişti.. Geleceğe dönüş. her yanından geçişte arabalara baktığımı ve yakından ilgilendiğimi anlayan Ahmet abi (otoparkçı) bana 'sana araba sürmesini öğreteyim mi?' dedi. Bu konuşma yanılmıyorsam 96 senesinde oldu, çok heyecanlanmıştım ilk kullandığım arabayı unuttum ama zamanın toyota corolla opel astra golf passat benzeri bütün arabaları kullandım. bana sadece 1. vitesi gösterdi ama ben diğer viteslere aynı mantıkla geçiş yapıldığını tahmin ederek kendimle övünüyordum sonraki zamanlarda da anladım ki yanılmamışım. galiba 97 veya 98 yıllarında bi BMW 5.20 belkide 5.30 geldi yanaştı Ahmet abinin daha önce bu arabanın şöförlüğünü yapmak için adama ricada bulunduğunu hatırlıyorum. Adam yanaştı kapısını kapattı gitti ama bişey dikkatimi çekti adam kapıyı kapattı ama kapı tam kapanmadı bi baktım kapı kendini içine çekti.. anladınız vakumlu kapılarla ilk tanışmamda böyle oldu. İlk uzaktan açılan bagaj kapağı olayıda bi Mercedes le oldu. Ahmet abi ellleri cebinde 'yasin bak arabaya bak' dedi sonra uzaktan bagajı açtı bende sanki çok normalmiş yani daha önceden çok biliyomuş gibi çocuk ağzıyla ' eee anahtar cebindee :) dedim sonra arabaya bindik ilk defa mercedese bindiğim andı marşa bastı ama çalışmaya dairhiç bir sarsıntı felan yoktu... ne bileyim böyle hatıralar var hepimizin de ben paylaşmak istedim saçma da olsa :)

İlk araba merakım ana okulumdayken babamın Renault 19 Europa alması ile başlamıştı 2001 yılıydı ve ben arabanın etrafında pür döner babamın neler yaptığına bakardım o zaman 5 yaşındaydım ve araba hastası olup çıkmıştım araba kapıya gelmediği zamanlar uyuyamadığımı hatırlıyorum babamla hafta sonu yıkardık arabayı rengide maviydi eve gelirdim okuldan 4 tane sandelye dizer tuvalet tıkacı pompa yı alır vites yapar kova kapağını direksiyon ve ufak oklovayı da el freni yapardım zımda telini gaz 2 tane büyük delgecide debriyaj ve fren yapardım yıllar böyle güzel ama saf anılarımla geçti işte :) Babam Renault'u 7 sene sonra ev alacağı için satmıştı ve içimiz acımıştı resmen o arabanın gidişine 3 yıl sonra da 2010 yılının ekim ayında Volkswagen maceramız başladı o da 1.5 ay önce satıldı :)

Araba tutkum çocukluğumda başladı.Bir komşumuzda Ford taunus vardı.Amma havalı binerdi arabasına.İlk arabamı 24 yaşında iken aldım.Her tarafı dökük ama yürüyen beyaz bir 1981 kartal.Komple boyaya girdi ama boyacı bize hemen satmamızı söyledi.Gerçekten de 1 ay sonra boya ufak ufak dökülmeye başlayınca hemen sattım.Hiç zararım olmadı hatta biraz karım bile oldu. 4 yıl sonra o zamanın yerli mercedesi 94 model yeşil renkli Doğan SLX aldım.O kadar sevmiştik ki bir ben yıkıyorum arabayı bir kardeşim.Birgün dikkat ettim arabanın boyası yıkamaktan çıkmaya alttan astarı görünmeye başlamış.3 yıl kullandım Askere giderken arabamla gittim.Askeriyenin otoparkına çekip üstünü branda ile örterdim.Çarşı izinlerinde arabamla eve gelirdim.Askerde GATA çavuşu olduğumdan haftanın 2 - 3 günü GATA'ya gittiğimde de arabamla giderdim.Velhasıl 2001 yılında üçüncü arabamı Palio'mu aldım bir yıl sonra da Doğan'ı sattım.Sonra Hyundai Accent şimdi de Passat.

1992 de dükkanın karşısında Rize de tek siyah E 200 Mercedes i olan adam vardı.Arabasını her gün yıkardı.araba olarak 1994 te Mitsubishi L 300 minibüsü ilk kez kullandım...Karşıdan gelen adam beni göremeyince epeyce şaşırmıştı:) RİZE Büyükköy yolunda.... Ondan sonra ehliyet alıncaya dek çok defalarca kez arabaları kaçırmışlığımız vardı.ilk arabam 2005 yılında Honda Civic Vtec oldu...Şimdi ise ailemle beraber 1 passat 1.6 tdi DSG 1 de 2003 otomatik honda jazz var

Uzun hikaye... :cool: