Bu gün benzinliğe gittiğimde kapıdaki düğmeye bastığım halde depo kapağı açılmadı. Önce bi kaç deneme yaptım olmadı belki işe yarar diye kapıları kilitledim açtım motoru durdurdum çalıştırdım olmadı. En son kelebek camda yazan çağrı merkezini aradım oradaki sorumlu kişi bana depo kapağına vurarak denememi istedi bu dediği şey ne kadar saçma gelmiş olsa da çaresizce bi kaç defa vurdum ve tabiki işe yaramadı. doğal olarak servisi göndermek istediler kabul etmedim.
Sonuç olarak aracımı kullanamıyorum çünkü benzin bitmek üzere (: bu depo kapağını nasıl açabilirim? illa servis mi görmesi lazım?
Asıl takıldığım nokta vw markası neden bu kapağın mekanik yöntemle açılmasını düşünememiş anlayamadım yani bu kadar basit bir konunun aracı bağlamış olması gerçekten sinir bozucu. Geçenlerde bagaj kapağını bagajın içinden açmak için bir kol olduğunu öğrendim böyle ayrıntılara mesai harcayan büyük bir markanın depo kapağına 2. bir alternatif sunmamış olması şaşırttı.

Bu gün benzinliğe gittiğimde kapıdaki düğmeye bastığım halde depo kapağı açılmadı. Önce bi kaç deneme yaptım olmadı belki işe yarar diye kapıları kilitledim açtım motoru durdurdum çalıştırdım olmadı. En son kelebek camda yazan çağrı merkezini aradım oradaki sorumlu kişi bana depo kapağına vurarak denememi istedi bu dediği şey ne kadar saçma gelmiş olsa da çaresizce bi kaç defa vurdum ve tabiki işe yaramadı. doğal olarak servisi göndermek istediler kabul etmedim.
Sonuç olarak aracımı kullanamıyorum çünkü benzin bitmek üzere (: bu depo kapağını nasıl açabilirim? illa servis mi görmesi lazım?
Asıl takıldığım nokta vw markası neden bu kapağın mekanik yöntemle açılmasını düşünememiş anlayamadım yani bu kadar basit bir konunun aracı bağlamış olması gerçekten sinir bozucu. Geçenlerde bagaj kapağını bagajın içinden açmak için bir kol olduğunu öğrendim böyle ayrıntılara mesai harcayan büyük bir markanın depo kapağına 2. bir alternatif sunmamış olması şaşırttı.

keşke servisi reddetmeseydiniz, orada hallederlerdi.

Günaydın arkadaşım! öncelikle geçmiş olsun diyorum...Fikrimi söylemem gerekirse bu depo kapağını açan siviç,in birincisi bozulmuş olabileceği,,ikincisi ise bu siviçe elektrik gelmeyip(bastığın zaman arka depo yönünden ses geliyorsa elektrik aksamı çalışıyor,sorun depo sivicinde demektir) sigortasının atmış olması ihtimali,üçüncüsü ise gerçekten depo kapağının bir sıkışıklığa uğramış olması (servisin üzerine vurun dediği gibi) bu konu benimde çok zaman aklıma geldi ve uzun yolda ya bu kapak açılmazsa ne yapabilirim diye?sonunda otomobilde çok ince uçlu bir tornavida ve biraz bez parçası (depo kapagını çizmemek için) bu ince uçlu tornavidaya bez parçasını çok ince sarıp depo kapağının sol ve tam ortasından içindeki o küçük siviçi geri ittirerek kapağı açmak gibi bir düşünceye sahip oluşumdu..Ama dikkat depo kapağını zedeleyip siviçin bozulmasınada sebep olunabilir bu müdahale ile...Ama en azından uzun yolda ortada kalmaktan iyidir diye düşünmüştüm...tabiki bu benim düşüncem (bir elektrik teknikeri olarak)..Bu konu hakkında daha iyi bilgi sahibi olan arkadaşlar muhakkak cevap verecekler ve size belki benden daha iyi yardım edebileceklerdir...Sevgilerimle

Lutfen arkadaslarin tornavida ile mudahele fikrini uygulamayin. Cok buyuk bir ihtimalle kapagin kilit dilini acan motor bozuk. Yada elektrik almiyor. Audi A4 lerinde ayni sorunu var. Audi de acil durum icin cozum sudur : Bagaji acin. Depo kapaginin arkasina gelen yerde bagaj icersinde sagda (B6 larda da depo sagda sanirim) kirmiz renkli bir plastik bir parca var. Uzerinde yakit gostergesi mevcut. Bu parcayi elinizle cekince depo manuel olarak acilir. Internette kucuk bir arastirma sonucu, B6 larda da boyle bir parca oldugu fakat bagaj halisini aralayip 2 parmaginizi halinin icersine sokup plastik parcayi cekebileceginiz yaziyor. Kullanma kilavuzunda da anlatiyor olabilir. Kolay gelsin.

Çok ilginç bir durum. Alman sitelerinde bir araştırıp birşeyler bulmaya çalışayım. Umarım somut bir bilgi ile dönebilirim.

Motor-Talk'ta soğuk havalarda aracını suyla yıkayanların ve depo kapağını çok sert vurarak kapatanların başına böyle bir durumun geldiğini, mandalın kanca ile birleşmeden sıkıştığını ve bu nedenle de açılamadığını, Volkswagen'in de "ACİL DURUM" için B6 kasada ve CC'de böyle bir duruma karşı çözüm sunmadığını, B7'de ise depo kapağının artık basarak açıldığını, sadece merkezi kalıp kilidine bağlı bir kilitleme fonksiyonu sayesinde depo kapağının araç kitli iken de kilitli kaldığını söylüyorlar.

Açmak için yapılan girişimler:

- Buz çözme spreyini sıkmak
- Plastik kaşıkla kapağı kaldırmak
- Bagaj döşemesinden mandala ulaşmak


Tankdeckel Passat CC öffnet nicht : VW Passat B6 (http://www.motor-talk.de/forum/tankdeckel-passat-cc-oeffnet-nicht-t2115524.html)

Birisi de 46 Konfor Sistemi "Diagnose" ile de açılabildiğini yazmış, yani yazılım ile denenebileceğini ifade ediyor.

PASSAT FORUM • Thema anzeigen - Tankdeckel manuell öffnen? (http://www.passatforum.com/forum/viewtopic.php?f=30&t=20017&start=0)

Aracin Kitabinda Yakt kapagini acil olarak nasil aciyoruz yaziyor aslinda, ben biryerde gözüme carpmisti Depo kapagi ile ilgili :)

PASSAT B6 Depo Kapağı Mororu da şöyle birşey:

Parça No:

3B0810773 / 3B0 810 773

14,90 Euro (EBAY'de kullanılmış)

VW Passat B6 Stellmotor Tankdeckel verriegelung 3B0810773 / 3B0 810 773 | eBay (http://www.ebay.de/itm/VW-Passat-B6-Stellmotor-Tankdeckel-verriegelung-3B0810773-3B0-810-773-/281039718746?pt=DE_Autoteile&hash=item416f45c95a)

http://cdn01.trixum.de/upload2/x/H/xHJIZjQMDV5B135567327266P776.jpg

http://cdn03.trixum.de/upload2/d/C/dCa6IONDwfv3135567327463P776.jpg

http://cdn03.trixum.de/upload2/p/j/pjv5WVUB31wZ135567327528P776.jpg

B7'de yok ama B6 ve CC'de var, aslında benim CC'nin de Kullanma Kılavuzunda yazıyordur diye umut ediyorum. Düşünsene, Konya Ovasında deponun bitmesine 20 km kalmış ve depo kapağı açılmıyor...
:hh


Aracin Kitabinda Yakt kapagini acil olarak nasil aciyoruz yaziyor aslinda, ben biryerde gözüme carpmisti Depo kapagi ile ilgili :)

B7'de yok ama B6 ve CC'de var, aslında benim CC'nin de Kullanma Kılavuzunda yazıyordur diye umut ediyorum. Düşünsene, Konya Ovasında deponun bitmesine 20 km kalmış ve depo kapağı açılmıyor...
:hh

Allah korusun, düsünsene TÜrkiye ye gleirken acilmiyor Kapak :sor1. TOrnavida ile kanirtip kirmaktan baska cagrem kalmazdi :). Yenisini taktiririz artik o zamanda :))

İlginç bir durum. Ancak mutlaka içeriden açılıyordur. Ayrıca bu risk her arabada olur. Hatırlarsanız eski arabalarımızda kapağın üzerinden kontak anahtarı ile kilitlerdik. Kilitlenince kapak boşa dönerdi. Onu nasıl açacaktık.:sor3

Ağabeyim otobüs yolculuğundan nefret eder(di). Yani ne yapıp ederdi, Adana'dan Antalya'ya uçakla giderdi, İstanbul aktarmalı! Bunun sebebini çok daha sonra anladık. Otobüste WC olmadığından ve kendisin de ihtiyacı geldiğinde bunu muavine veya şoföre söylemeye çekindiğinden hiçbir ihtimale şüphe vermeyecek şekilde her birinde en az 2-3 tane WC bulunan uçaklarla yolculuk yapardı. Yani uzun yola çıkacaksan yanında yedek lastik olmalı, depon dolu olmalı, cep telefonun şarjı olmalı, yanında da bir miktar nakit bulunmalı, yoksa Konya Ovasında parasız, telefonsuz, yedek lastiksiz ve yakıtsız kaldığında, arabada hanım ve çocuklar olduğunda, işin zor...! Tedbir almak en iyisi, depo kapağının açılmaması de mesela hiç aklıma gelmemişti ama bunun SOĞUK HAVA ile doğrudan ilgisi olabileceği da ortaya çıktı.


Allah korusun, düsünsene TÜrkiye ye gleirken acilmiyor Kapak :sor1. TOrnavida ile kanirtip kirmaktan baska cagrem kalmazdi :). Yenisini taktiririz artik o zamanda :))

Kırarak açacaktık herhalde... MITSUBISHI ASX'in depo kapağı içeriden mekanik bir mandalla açılıyor ama tank kapağı da anahtarlı ve kilitli, yanı çift emniyetli, ne olur ne olmaz Japonlar onu da düşünmüşler ama FORD B-Max'ta mesela tank kapağı yok, sadece içeriden açılan kapak ve FORD AKILLI YAKIT SİSTEMİ dedikleri dudaklı bir dolum sistemi var, sadece tabancanın ucu giriyor, araçla beraber plastik ufak bir huni de veriliyor, acil durumlarda yakıt doldurmak için.


İlginç bir durum. Ancak mutlaka içeriden açılıyordur. Ayrıca bu risk her arabada olur. Hatırlarsanız eski arabalarımızda kapağın üzerinden kontak anahtarı ile kilitlerdik. Kilitlenince kapak boşa dönerdi. Onu nasıl açacaktık.:sor3

B7 lerdeki kapak sistemi B6 lara takılabiliyorsa sorun olmaz da maliyetli olur.

Ağabeyim otobüs yolculuğundan nefret eder(di). Yani ne yapıp ederdi, Adana'dan Antalya'ya uçakla giderdi, İstanbul aktarmalı! Bunun sebebini çok daha sonra anladık. Otobüste WC olmadığından ve kendisin de ihtiyacı geldiğinde bunu muavine veya şoföre söylemeye çekindiğinden hiçbir ihtimale şüphe vermeyecek şekilde her birinde en az 2-3 tane WC bulunan uçaklarla yolculuk yapardı. Yani uzun yola çıkacaksan yanında yedek lastik olmalı, depon dolu olmalı, cep telefonun şarjı olmalı, yanında da bir miktar nakit bulunmalı, yoksa Konya Ovasında parasız, telefonsuz, yedek lastiksiz ve yakıtsız kaldığında, arabada hanım ve çocuklar olduğunda, işin zor...! Tedbir almak en iyisi, depo kapağının açılmaması de mesela hiç aklıma gelmemişti ama bunun SOĞUK HAVA ile doğrudan ilgisi olabileceği da ortaya çıktı.

Yedek Lastigim yok ama diger hepsi olmazsa olmazlardan :). Birde ADAC Plus üyeligi de tabiki buda sart cok seye fazlasi ile yardimci oluyor !

Bu arada CC Moderatörü olmusun hayirli olsun yeni gördüm :))

Danke Schön lieber Bruder Yasin'im. Sırası ile CC meraklısı, CC alıcısı, CC sahibi ve şimdi de CC moderatörlü. Umarım faydam dokunur. :melek


Yedek Lastigim yok ama diger hepsi olmazsa olmazlardan :). Birde ADAC Plus üyeligi de tabiki buda sart cok seye fazlasi ile yardimci oluyor !

Bu arada CC Moderatörü olmusun hayirli olsun yeni gördüm :))

Allah korusun, düsünsene TÜrkiye ye gleirken acilmiyor Kapak :sor1. TOrnavida ile kanirtip kirmaktan baska cagrem kalmazdi :). Yenisini taktiririz artik o zamanda :))

Sirbistan ve Bulgaristanda böyle bir is basina gelirse kapagi kirmak tamirci cagirmaktan ucuza gelir Yasin, bu iki ülkede tamircilere isin düserse donuna kadar her seyini alirlar :))

arkadaşlar hepinize ilginizden dolayı tek tek teşekkür ederim bagaj içindeki acil durum mandalını deneyeceğim. bu kapağın motoru bozulmuşsa mutlaka değiştirmeliyim zaten ama işte şu acil durumda bi alternatif olduğunu gösterdiğiniz için tekrar teşekkürler.

Bence de tornavida filan bişeyle kanırtmak yerine servisi çağırın vereceğiniz paraya da erinmeyin, depo kapağını kırarsanız maliyeti sanırım 380 lira mı neydi, geçen forumda bir yerde okumuştum, sonra ufak bir ücretle halledilebilecek şey için fazla masrafa girmeyin de ....

Hollanda, Almanya, Avusturya'da "güvendeydik" ama Yugoslafya ve Bulgar'da korkuyorduk.

Bilhassa ve hele Yugoslaf tam bir çingene yatağıydı, yoktur dünya üzerinde daha çarpık bir kültüre, yabancı düşmanlığına sahip, kendi kederinden topyekün intihara kalkışacak kadar zavallı bir toplum. Bulgaristan "kolay" sayılırdı, çünkü transit yol tek kalemde geçilebiliyordu fakat koyu komünistti, Kuzey Kore'den farksızdı, kendi para birimini koruyamıyor, dışarıda 1'e alınan Leva içerinde 10 misli ediyordu, sakız parasına 1 sandık gıda maddesi almak mümkündü, hele ki "PEYNİR VAR" diye yol kenarında meşhur Bulgar peyniri satan soydaşlar unutulmazdı.

Ama esas eğlence daima Türkiye'de başlıyordu...


Sirbistan ve Bulgaristanda böyle bir is basina gelirse kapagi kirmak tamirci cagirmaktan ucuza gelir Yasin, bu iki ülkede tamircilere isin düserse donuna kadar her seyini alirlar :))

Sirbistan ve Bulgaristanda böyle bir is basina gelirse kapagi kirmak tamirci cagirmaktan ucuza gelir Yasin, bu iki ülkede tamircilere isin düserse donuna kadar her seyini alirlar :))

Kesinlikle katiliyorum, boyasini cizsen bile basina bekleyip dert alacagina kapatan olursun. Türkiye de boyarlar sifir gibi olur nasil olsa :)

Hollanda, Almanya, Avusturya'da "güvendeydik" ama Yugoslafya ve Bulgar'da korkuyorduk.

Bilhassa ve hele Yugoslaf tam bir çingene yatağıydı, yoktur dünya üzerinde daha çarpık bir kültüre, yabancı düşmanlığına sahip, kendi kederinden topyekün intihara kalkışacak kadar zavallı bir toplum. Bulgaristan "kolay" sayılırdı, çünkü transit yol tek kalemde geçilebiliyordu fakat koyu komünistti, Kuzey Kore'den farksızdı, kendi para birimini koruyamıyor, dışarıda 1'e alınan Leva içerinde 10 misli ediyordu, sakız parasına 1 sandık gıda maddesi almak mümkündü, hele ki "PEYNİR VAR" diye yol kenarında meşhur Bulgar peyniri satan soydaşlar unutulmazdı.

Ama esas eğlence daima Türkiye'de başlıyordu...

Abi Kasar Peynir cimiz var bizim Bulgaristan da :))). Her Türkiye ye gidiste o adamdan Pazarlik yapip Kasar peyniri aliyoruz :))

Bizim kasarci bu degil ama Bulgaristan da dönüste cekmistim :))

http://i.imgur.com/I7F0S.jpg


Buda bizim Kasarci :))

http://i.imgur.com/0dUWe.jpg

Yavrum Yasin'im 1970'li ve 1980'li yıllarda yasaktı! Yol kenarında berduş gibi gezen taşralı bir adam (nadiren de kadın) yabancı plakalı Mercedes- Ford ve Opel'leri görünce kazağının altından/ceketinin içinden üzerinde "PEYNİR VAR" yazısını çıkarıveriyor ve hemen geri saklıyordu. Şimdi komünizm gitti, kapitalizm gedi, 25 yılda dünya böyle değişebilir miydi? Evet, 25 yılda dünya kutuplaşmadan çıkıp birleşmelere yöneldi, "Kaşarcımız" dediğine göre iş kurumsallaşmış galiba Bruder Yasin, doğru mudur?

Mesela bizim YUMURTACI HIDIR'ımız var. Telefon ediyoruz, köyden 30-40 adet ÇİFT SARILI yumurta getiriyor, taze, tanesi 35 kuruşa. Fıstık gibi de oluyor, hele bir de HAUSGEMACHTE (ev yapımı) % 110 dana sucuk olunca, Yarabbim Allah'ım Çok Şükür diyoruz...

:fir


Abi Kasar Peynir cimiz var bizim Bulgaristan da :))). Her Türkiye ye gidiste o adamdan Pazarlik yapip Kasar peyniri aliyoruz :))

Bizim kasarci bu degil ama Bulgaristan da dönüste cekmistim :))

http://i.imgur.com/I7F0S.jpg


Buda bizim Kasarci :))

http://i.imgur.com/0dUWe.jpg

Yavrum Yasin'im 1970'li ve 1980'li yıllarda yasaktı! Yol kenarında berduş gibi gezen taşralı bir adam (nadiren de kadın) yabancı plakalı Mercedes- Ford ve Opel'leri görünce kazağının altından/ceketinin içinden üzerinde "PEYNİR VAR" yazısını çıkarıveriyor ve hemen geri saklıyordu. Şimdi komünizm gitti, kapitalizm gedi, 25 yılda dünya böyle değişebilir miydi? Evet, 25 yılda dünya kutuplaşmadan çıkıp birleşmelere yöneldi, "Kaşarcımız" dediğine göre iş kurumsallaşmış galiba Bruder Yasin, doğru mudur?

Mesela bizim YUMURTACI HIDIR'ımız var. Telefon ediyoruz, köyden 30-40 adet ÇİFT SARILI yumurta getiriyor, taze, tanesi 35 kuruşa. Fıstık gibi de oluyor, hele bir de HAUSGEMACHTE (ev yapımı) % 110 dana sucuk olunca, Yarabbim Allah'ım Çok Şükür diyoruz...

:fir

Dünya degisti artik Taner abim. 2010 Yilindan beri Bulgaristan Sinir kapisinda Türkce, Almanca, Ingilizce, Yugoslavca, Bulgarca Levha var cok büyük "Rüsvet teklif etmek ve Rüsvet istemek yasaktir! Verende isteyende suc isler" diye yazi var artik :).

Yasin'im aslında Almanya'da senin komşun olacaktım, hemen, aber HEMEN bir 3.6 V6 FSI 300 HP 6-DSG 4-MOTION alır, her yıl memleket gider gelir, seyahatı bir tatile çevirirdim. Her yıl daha büyük, daha güçlü bir Alman otomobili ile gelirdim. Mesela 550D x-Drive veya S320 CDI 4MATIC, BMW ALPINA B5, AUDI A6 4.2 FSI usw.


http://www.youtube.com/watch?v=jTuVTg2BkPI



Dünya degisti artik Taner abim. 2010 Yilindan beri Bulgaristan Sinir kapisinda Türkce, Almanca, Ingilizce, Yugoslavca, Bulgarca Levha var cok büyük "Rüsvet teklif etmek ve Rüsvet istemek yasaktir! Verende isteyende suc isler" diye yazi var artik :).

Haha Taner abim, öndeki Mercedes Tamer abime ait :)). ARacin sahibi tanidik, sansa bak yaw Plakadan degilde adami görünce caktim davayi. Nazillilidir oda :))


Yasin'im aslında Almanya'da senin komşun olacaktım, hemen, aber HEMEN bir 3.6 V6 FSI 300 HP 6-DSG 4-MOTION alır, her yıl memleket gider gelir, seyahatı bir tatile çevirirdim. Her yıl daha büyük, daha güçlü bir Alman otomobili ile gelirdim. Mesela 550D x-Drive veya S320 CDI 4MATIC, BMW ALPINA B5, AUDI A6 4.2 FSI usw.


http://www.youtube.com/watch?v=jTuVTg2BkPI

Yasin'im aklıma geldi, bu adam da NAZİLLİ'li... :melek

Ama sana süper bir fikir vereyim: SILA (İZİN) YOLU seyahatini her yıl GUMBALL 3000 (CANNONBALL RUN) tarzı RALİ yapsak, gümrük kapılarında biletlere zaman damgası bassak, Hollanda'dan, Almanya'dan, İsviçre ve Avusturya'dan yola çıkanlar arabaların üzerine kocaman yarışmacı sayıları, sponsor logoları falan, ne süper olur ama!

BMW 530d x-Drive AC Schnitzer


http://www.youtube.com/watch?v=oSIw1tuqzXY

Bu Vatandas da bana yakin oturuyor GG Plakasi Groß-Gerau a ait, Opel in Fabrikasi oldugu yer bana 50 km :).




Yasin'im aklıma geldi, bu adam da NAZİLLİ'li... :melek

Ama sana süper bir fikir vereyim: SILA (İZİN) YOLU seyahatini her yıl GUMBALL 3000 (CANNONBALL RUN) tarzı RALİ yapsak, gümrük kapılarında biletlere zaman damgası bassak, Hollanda'dan, Almanya'dan, İsviçre ve Avusturya'dan yola çıkanlar arabaların üzerine kocaman yarışmacı sayıları, sponsor logoları falan, ne süper olur ama!

BMW 530d x-Drive AC Schnitzer


http://www.youtube.com/watch?v=oSIw1tuqzXY

3 Saattir SILA / İZİN yolu videoları izliyorum. Benim zamanımı en iyi anlatan video aşağıdaki.

1985


http://www.youtube.com/watch?v=f9XKg1_EI0U

Abi hüzünlendim tüylerim diken diken oldu.

O zamanlar cok zormus, Babam diyor anlatiyor hep Türkiye de Yakiti limitli veriyorlarmis mis, YUgoslavyada Savas Tanklari konvoyu ile giderdik diyor. Gercekten o zamanlar cok sey farkliymis. Simdi bekleme cilesi degismedi ama araclar degisti, Komforlu ve Klimali oldu.


3 Saattir SILA / İZİN yolu videoları izliyorum. Benim zamanımı en iyi anlatan video aşağıdaki.

1985


http://www.youtube.com/watch?v=f9XKg1_EI0U

Yavrum Yasin'im 1970'li ve 1980'li yıllarda yasaktı! Yol kenarında berduş gibi gezen taşralı bir adam (nadiren de kadın) yabancı plakalı Mercedes- Ford ve Opel'leri görünce kazağının altından/ceketinin içinden üzerinde "PEYNİR VAR" yazısını çıkarıveriyor ve hemen geri saklıyordu. Şimdi komünizm gitti, kapitalizm gedi, 25 yılda dünya böyle değişebilir miydi? Evet, 25 yılda dünya kutuplaşmadan çıkıp birleşmelere yöneldi, "Kaşarcımız" dediğine göre iş kurumsallaşmış galiba Bruder Yasin, doğru mudur?

Mesela bizim YUMURTACI HIDIR'ımız var. Telefon ediyoruz, köyden 30-40 adet ÇİFT SARILI yumurta getiriyor, taze, tanesi 35 kuruşa. Fıstık gibi de oluyor, hele bir de HAUSGEMACHTE (ev yapımı) % 110 dana sucuk olunca, Yarabbim Allah'ım Çok Şükür diyoruz...

:fir



Izine Adanaya geldigimde bu sucuklardan ve yumurtalardan bende isterim :))

PASSAT CC Kullanma Kılavuzu (2010) Sayfa 339:


Depo kapağının manuel açılması mümkün değildir. Gerekirse yardım almak için Yetkili Servise başvurun.

http://img832.imageshack.us/img832/1774/adszyrr.jpg (http://img832.imageshack.us/i/adszyrr.jpg/)

- Alo
- Evet, ne istiyonuz?
- Ya kardeş, kusura bakma da
- Buyur
- Gece saat 3 ama biz Şereflikoçhisar'dayız
- Evet, bişi mi oldu?
- Passat'ın depo kapağı açılmıyor
- Anladım
- Kullanma kılavuzu de "Yetkili Servise Başvurun" diyor
- Şimdi gelemem, sabahı bekleyin, sonra bir daha arayın
- Kapağı mı kırayım, kafanızı mı kırayım?
- Farketmez

- Alo
- Evet, ne istiyonuz?
- Ya kardeş, kusura bakma da
- Buyur
- Gece saat 3 ama biz Şereflikoçhisar'dayız
- Evet, bişi mi oldu?
- Passat'ın depo kapağı açılmıyor
- Anladım
- Kullanma kılavuzu de "Yetkili Servise Başvurun" diyor
- Şimdi gelemem, sabahı bekleyin, sonra bir daha arayın
- Kapağı mı kırayım, kafanızı mı kırayım?
- Farketmez


Gecen sene haziran ayinin ortalarinda Bolu otobaninda benim emektar Opel Omega jeneratör ( lichtmaschine ) yakti,tam dag tirmanirken felaket bi duman cikmaya basladi, ben eyvah araba yaniyor deyip hemen otbanin emniyet seridine cekip esime ve cocuklarima hemen arabayi terketmelerini söyledim cikarken arabanin kaput acma kolunu cekip ciktim ve kaputu actim,cok kesif bi duman vardi fakat alev göremedim,neyse dumanlar dindi Allaha coksükür yangin filan yoktu ama gece gec saatlerde orda kala kaldik, aklima hemen Alman otomobil kulübü ADAC geldi ve Almanyaya telefon actim, kibar ve nazik bi bayan cikti heralde ses tonumdan ve konusmamdan panik halde oldugumu anladi Almanyada böyle bir is basima gelse islerin nasil yürüdügünü biliyorum hemen yardim geliyor ama Türkiyede bu islerin nasil olduguna dair en ufak bir bilgim yok maalesef, neyse bayan endise etmemize gerek olmadini en yakin cekici servisini arayacagini ve servisin bana telefon acip bulundugumuz yeri tesbit edip gelecegini ve bununda yarimla bir saat sürebilecegini söyledi bu konusmadan 10 dakika sonra sevis gercektende bana telefon acti elimden geldigince bulundugumuz mevkiyi anlatmaya calistim bu telefondan sonra rahatlamistim
Yarim saat sonrada cekici geldi bu ara ADAC den tekrar telofon geldi Tamirhane organize ettiklerini eger tamir uzun sürecekse Otelde organize ettiklerini ve tamir süresince otelde kalabilecegimizi söylediler
Cekici bizi Bolu sanayi sitesinde bir tamirhaneye götürdü, ustalar arabayi incelediginde jenaretörün yandigini tamir edilebilecek halde olmadigini yeni jenarötör takilmasi gerektigini söylediler bende tamam dedim yaklasik 1,5 saat tamir süresinden sonra motor tekrar saat gibi calismaya basladi ve biz Mersine dogru yolumuza devam ettik
Bu olaydan sonra ADAC ye olan güvenim ve hayranligim kat kat artti, adamlar binlerce kilometre öteden Almanyadan herseyi organize ettiler ve ben iyiki sen varsin ADAC dedim

Bir solukta okudum Nejdet arkadaşım. ADAC bir ara Türkiye'de de vardı. Vardı diyorum çünkü artık yok. Bunun sebebi de iddiaya göre şirketin içini boşaltmaya çalışan yerli ortakların yüzünden.

Hürriyet Avrupa - Alman devi ADAC Türkiye'de battı

1 Ağustos 2012 - / Dinçer GÖKÇE

Hürriyet Avrupa - Alman devi ADAC Türkiye'de battı (http://www.hurriyet.de/haberler/ekonomi/1255099/alman-devi-adac-turkiyede-batti)

Alman devi ADAC Türkiye'de battı

Avrupa’nın en büyük yol yardım hizmeti sunan ve Türkiye'de de hizmet veren ADAC Türkiye firması iflas etti. Şirket ile ilgili iflas kararı İstanbul 1. İflas Müdürlüğü'nce duyruldu. Mahkeme ilanında söz konusu firma hakkında 22 Mart 2012 günü iflas kararı verildiği belirtildi. Alman devi ADAC, ülkesi dışındaki ilk şirketini Türkiye'de kurmuştu.

Kaynak: Hurriyet.De (Hürriyet Almanya)

http://resim.passatturkiye.com/di-E2WQ.jpg


Gecen sene haziran ayinin ortalarinda Bolu otobaninda benim emektar Opel Omega jeneratör ( lichtmaschine ) yakti,tam dag tirmanirken felaket bi duman cikmaya basladi, ben eyvah araba yaniyor deyip hemen otbanin emniyet seridine cekip esime ve cocuklarima hemen arabayi terketmelerini söyledim cikarken arabanin kaput acma kolunu cekip ciktim ve kaputu actim,cok kesif bi duman vardi fakat alev göremedim,neyse dumanlar dindi Allaha coksükür yangin filan yoktu ama gece gec saatlerde orda kala kaldik, aklima hemen Alman otomobil kulübü ADAC geldi ve Almanyaya telefon actim, kibar ve nazik bi bayan cikti heralde ses tonumdan ve konusmamdan panik halde oldugumu anladi Almanyada böyle bir is basima gelse islerin nasil yürüdügünü biliyorum hemen yardim geliyor ama Türkiyede bu islerin nasil olduguna dair en ufak bir bilgim yok maalesef, neyse bayan endise etmemize gerek olmadini en yakin cekici servisini arayacagini ve servisin bana telefon acip bulundugumuz yeri tesbit edip gelecegini ve bununda yarimla bir saat sürebilecegini söyledi bu konusmadan 10 dakika sonra sevis gercektende bana telefon acti elimden geldigince bulundugumuz mevkiyi anlatmaya calistim bu telefondan sonra rahatlamistim
Yarim saat sonrada cekici geldi bu ara ADAC den tekrar telofon geldi Tamirhane organize ettiklerini eger tamir uzun sürecekse Otelde organize ettiklerini ve tamir süresince otelde kalabilecegimizi söylediler
Cekici bizi Bolu sanayi sitesinde bir tamirhaneye götürdü, ustalar arabayi incelediginde jenaretörün yandigini tamir edilebilecek halde olmadigini yeni jenarötör takilmasi gerektigini söylediler bende tamam dedim yaklasik 1,5 saat tamir süresinden sonra motor tekrar saat gibi calismaya basladi ve biz Mersine dogru yolumuza devam ettik
Bu olaydan sonra ADAC ye olan güvenim ve hayranligim kat kat artti, adamlar binlerce kilometre öteden Almanyadan herseyi organize ettiler ve ben iyiki sen varsin ADAC dedim

Bu bir iddia degil Taner bey resmen dolandirilmis, bu yüzden Türkiyeden ve daha iki ülkeden cekildiler öbür ülkelerdede dolandirilmislar maalesef

ADAC Türkiyede dolandirilmasa halka büyük hizmetler sunabilirdi ben senede 75 € gibi cüzi bir miktar ödüyorum yolda kaldiginizda adamlar size kiralik araba, veriyor otel tutuyor arabanizi cektiriyor ve bu tüm masraflari ödüyor

Bizde "BAŞARI" kolay yoldan ve kısa zamanda köşeyi ne kadar hızlı ve çabuk döndüğnüzle ölçüldüğü için çalan, çırpan, hırsızlık yapan, dolandıran ve kazıklayan toplum tarafından dışlanacağına alkışlanıyor ve daha fazla itibar görmesine neden oluyor. Bakınız Şener Şen'in "Namuslu" filmi. Tüm sülaleyi 2 Milyon TL dolandıran çok uzaktan bir tanıdık mahallede eli kolu sallaya sallaya geziyor ve hiç olmadığı kadar saygı görüyor. İnanılmaz, bu ülkeyi bu düzen nasıl batıramadı daha, şaşırıyorum.


Bu bir iddia degil Taner bey resmen dolandirilmis, bu yüzden Türkiyeden ve daha iki ülkeden cekildiler öbür ülkelerdede dolandirilmislar maalesef

ADAC Türkiyede dolandirilmasa halka büyük hizmetler sunabilirdi ben senede 75 € gibi cüzi bir miktar ödüyorum yolda kaldiginizda adamlar size kiralik araba, veriyor otel tutuyor arabanizi cektiriyor ve bu tüm masraflari ödüyor

Bizde "BAŞARI" kolay yoldan ve kısa zamanda köşeyi ne kadar hızlı ve çabuk döndüğnüzle ölçüldüğü için çalan, çırpan, hırsızlık yapan, dolandıran ve kazıklayan toplum tarafından dışlanacağına alkışlanıyor ve daha fazla itibar görmesine neden oluyor. Bakınız Şener Şen'in "Namuslu" filmi. Tüm sülaleyi 2 Milyon TL dolandıran çok uzaktan bir tanıdık mahallede eli kolu sallaya sallaya geziyor ve hiç olmadığı kadar saygı görüyor. İnanılmaz, bu ülkeyi bu düzen nasıl batıramadı daha, şaşırıyorum.


Biz Türküz bize bisey olmaz :))
:)))

[QUOTE=Taner Göde;210546]3 Saattir SILA / İZİN yolu videoları izliyorum. Benim zamanımı en iyi anlatan video aşağıdaki.

Taner Abi sen hiç izinde Türkiye'ye arabayla geldinmi ?

Geldim tabi ancak arabayı hep babam kullanıyordu çünkü sadece babamın sürücü belgesi vardı, benim ve ağabeyimin yaşı tutmuyordu. Portbagaj ve koltuk arasına eşya konulurdu, 1972-1977-1978-1980-1982-1984-1985 yıllarında geldik, Avusturya'da 9 kilometrelik tünelde ve İstanbul'da Boğaziçi Köprüsünde annem bizi uyandırırdı. zaten annemin koltuğu de küçük mutfak gibi yapılmıştı, 12V su ısıtıcımız bile vardı, babama kahve ve bize çay yapmak için, önünde de çikolata ve fıstık ezmesi, dilim ekmek olurdu, bize kahvaltı hazırlamak için. 3,5 gün sürerdi, babamın uyuması için. Ayrıca o zaman böyle güzel yollar da yoktu. Güzel yollar Avusturya'da biterdi, gerisi cehennemdi, esas tantana da Kapıkule'de başlardı.


Taner Abi sen hiç izinde Türkiye'ye arabayla geldinmi ?

Geldim tabi ancak arabayı hep babam kullanıyordu çünkü sadece babamın sürücü belgesi vardı, benim ve ağabeyimin yaşı tutmuyordu. Portbagaj ve koltuk arasına eşya konulurdu, 1972-1977-1978-1980-1982-1984-1985 yıllarında geldik, Avusturya'da 9 kilometrelik tünelde ve İstanbul'da Boğaziçi Köprüsünde annem bizi uyandırırdı. zaten annemin koltuğu de küçük mutfak gibi yapılmıştı, 12V su ısıtıcımız bile vardı, babama kahve ve bize çay yapmak için, önünde de çikolata ve fıstık ezmesi, dilim ekmek olurdu, bize kahvaltı hazırlamak için. 3,5 gün sürerdi, babamın uyuması için. Ayrıca o zaman böyle güzel yollar da yoktu. Güzel yollar Avusturya'da biterdi, gerisi cehennemdi, esas tantana da Kapıkule'de başlardı.


İşte sanırım asıl şoförler o zaman varmış bakarmısın Abi o zaman ne yolllar,nede arabalar iyiymiş ancak şoförler bir dünya yolu banamısın demeden geliyorlarmış gerçekten eski topraklar müthiş insanlarmış şimdi günümüze baktığımızda insanlar arabasının kapısının kilidini açmaktan aciz merkezi kilit var araç pilotu var araba yolda kendisi gidiyor ve park etme artık araba kendini park ediyor o yüzden bu zamanın şoförleriyle o zamanın şoförleri arasında çok fark var.

benimde bugün aynı şekilde b6 aracımda depo kapağı açılmadı. yakıt almak zorundaydım evren sanayi yakındaydı oraya gittim adam kanırtarak dilini kırarak açtı buraya bakma şansım olsaydı belki bu kırmızı mandalı bulma şansım olurdu artık depo kapağı motoru alacağız kırık plastik parçayı da plastik kaynak yaptıracağız.
burdan çıkarılacak ders ne kadar acil olursa olsun ölüm kalım meselesi değil sonuçta bir telefondan yazıp bakmak lazımmış.